Küçük yaşlarından itibaren dedesinin manevi mirasına sahip çıkmak, kurumsal bir platformda Âşık Veysel’i daha geniş kitlelere tanıtmak, anlayışını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, daima hizmet ettiği aile değerleri adına vefatının 50. yılı anısına Âşık Veysel Vakfı’nı kurmuştur.
Çiğdem Özer, 1975 yılında İstanbul’da doğmuş olup aslen Sivrialanlıdır. Dedesi Âşık Veysel Şatıroğlu’nun vefatından iki yıl sonra dünyaya gelmiştir ve beş kardeşin en küçüğüdür.
Annesi Hayriye Özer, Âşık Veysel’in en küçük kızı olup, Çiğdem’in doğumundan önce rüyasında babasını görmüştür. Bu rüyada babası kendisine biraz bozuk para ve bir elma vermiştir. Hayriye Özer, bu rüyanın bir anlamı olduğuna inanarak, doğacak çocuğuna erkek olması halinde “Veysel”, kız olması halinde ise doğanın ve tabiatın güzelliklerini simgeleyen “Çiğdem” ismini vermeye karar vermiştir. Âşık Veysel’in “Çiğdem der ki ben elayım!” dediği anonim türküsünden esinlenerek Çiğdem ismiyle dedesiyle ilk tanışması gerçekleşmiştir. Çiğdem Özer, dedesini görme fırsatı bulamamış olsa da, annesi ve babası aracılığıyla sürekli Âşık Veysel’i dinlemiş, teyze, dayı ve diğer akrabalarından dedesini anlama fırsatı bulmuş, 104 yaşında vefat eden anneannesi Gülizar Hanım’dan da dedesinin hikâyelerini dinlemiştir.
Eğitim hayatını İstanbul’da tamamlayan Çiğdem Özer, Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler, Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve İstanbul Üniversitesi E-ticaret ve Pazarlama Bölümü olmak üzere üç üniversiteden mezun olmuştur. Sektörün lider kurumlarından birinde 23 yıl üst düzey yöneticilik yaparak kurumsal hayatı detaylı bir şekilde öğrenmiş, pek çok etkinlikte aktif rol üstlenmiştir.
Sabancı Bank Londra’da staj yapmış, İngilizce eğitimini Londra ve Malta’da tamamlamıştır. Yurtiçi ve yurt dışında sayısız eğitime katılarak kendini geliştirme fırsatı bulmuştur. Sanata olan ilgisi nedeniyle ünlü hat ustası Etem Çalışkan‘dan hat dersleri almış, fotoğrafçılık, dans, resim, seramik ve müzik gibi sanatın pek çok dalıyla ilgilenmiştir. Ayrıca spor yapmayı ve yemek yapmayı da çok sevmektedir.
İstanbul’da doğup büyüyen Çiğdem Özer, köklerinin bulunduğu Sivas ile bağını hiçbir zaman koparmamıştır ve her yıl mutlaka Sivas’a gitmektedir. Sivas Hizmet Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi, Sivas Platformu YK Üyesi, Sivaslılar Vakfı Üyesi, Sivas Şehir Kültürünü Yayma ve Yaşatma Derneği Üyesi ve Sivasspor Kongre Üyesi’dir. Sivas’ın tarihini, kültürünü, sanatını ve sanatçısını tanıtmak için pek çok etkinlikte yer almıştır.
Dedesinin dünya görüşünü bir miras gibi taşıyan Çiğdem Özer, Âşık Veysel heykelinin bulunduğu İstanbul Gülhane Parkı‘nda her yıl 21 Mart‘ta düzenlenen ve üç yaşından bu yana aralıksız katıldığı anma programlarının öncülüğünü yapmaktadır. Âşık Veysel ile ilgili pek çok etkinliğe katılarak dedesinin felsefesini anlatmaya çalışmış, etkinlikler düzenlemiş, yurtiçi ve yurtdışında yapılan programlara danışmanlık yapmıştır. Âşık Veysel isminin yaşatılması için kalıcı projelerde aktif rol oynamış, Türkiye’nin her yerinde yapılan okul, cadde/sokak, park ve heykel açılışlarına öncülük etmiştir.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), vefatının 50. yılında Âşık Veysel’i tüm dünyada anma kapsamına almış ve 2023 yılını “Âşık Veysel’i Anma ve Kutlama Yılı” olarak ilan etmiştir. Çiğdem Özer, bu kapsamda UNESCO’nun Paris’teki Genel Merkezi’nde yapılan Âşık Veysel’i anma etkinliğine katılarak pek çok milliyetten insanın İngilizce-Fransızca sunumlarını izlemenin gururunu yaşamıştır. Ayrıca 2023 yılında Prag Büyükelçiliği’nin organizasyonu ile Banksy Müzesi’nde düzenlenen Âşık Veysel Anma Gecesi’nde yabancı konuklara İngilizce olarak Âşık Veysel’i anlatarak dedesinin yurtdışında tanınmasına katkıda bulunmuştur.
Çiğdem Özer, küçük yaşlarından itibaren dedesinin manevi mirasına sahip çıkmak, kurumsal bir platformda Âşık Veysel’i daha geniş kitlelere tanıtmak, anlayışını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, daima hizmet ettiği aile değerleri adına vefatının 50. yılı anısına Âşık Veysel Vakfı’nı kurmuştur.
