Dünya Tebdil Oldu Durum Değişti

Dünya tebdil(1) oldu durum deǧişti
Kimi aya gider kimi Cennet’e
Dünya güzellendi itibar(2)  düştü
Anne baba yoksun kaldı hürmete

Bin dokuz yüz altmış yedi yılında
Çirkin sözler gezer halkın dilinde
Ud edep kalmadı kızda gelinde
Büyükler küçüǧe gelir minnete(3)

Bakmaz mısın insanların işine
Kötülükler doǧar peşi peşine
Mezhep kavgasına din dövüşüne
Sanki varıp sıǧmamışlar Cennet’e

Kimisi söz verir sözünde durmaz
Hakikati doǧru sözü duyurmaz

İşlediǧi suçun farkına varmaz
Ne yüzle varacaǧız ahirete

Kötülükler memlekete kök saldı
Fitnelik fesatlık(4) arttı çoǧaldı
Bu işin ıslahı Allah’a kaldı
Ulu Tanrım yardım etsin millete.

Tezvirlerin(5) işi gider ileri
Yalancıya itibar çok ekseri

Hilekârın sahtekârın işleri
Yol açıyor rezalete nefrete

Gitmiyor gönlümün kederi, yası
Doǧru söyleyene diyorlar âsi
Bitmez bu dünyanın kuru davası
Çekil Veysel bir kûşe-yi vahdete(6)

1: Tebdil: Deǧişim, deǧişmek.

2: İtibar: Onur, saygınlık,

3: Minnet: Yapılan bir iyiliǧe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu.

4: Fitne fesat: Bölücü, bozguncu olmak.

5: Tezvir: Yalan dolan, dedikodu, ara bozma ve özellikle kötülük amacıyla yapılan kovculuk.

6: Kuşe-yi vahdet: Birlik köşesi. (Manisalı Divan şairi Birrî Mehmed Dede (1669-1715) “budur” redifli gazelinin makta beytinde, “Hânkâh-ı Mevlevî’de münzevî ol Birriyâ / Âlem-i kesretde el-hak kûşe-i vahdet budur” diyor. Birrî, gazelinin bu son beytinde ken- disine seslenerek bu kesret dünyasında gerçek bir birlik köşesi istiyorsa Mevlevîhâne’de inzivaya çekilmesini tavsiye ediyor. Üçyüz yıl sonra Âşık Veysel de kendine seslenerek, dünyanın bitmeyen kuru davasına karşı birlik köşesine çekilmesini istiyor.)

Geri Dünya Geniş İdi Şimdi Daraldı