Denizaltı Dumlupınar kazası(1)
Yayıldı âleme duyuldu sesi
Çanakkale şehitlerin türbesi
Geldi denizaltı şurada kaldı
Memleket uǧrunda can veren hasta
Vatan saǧol(2) demiş en son nefeste
Seksen bir kahraman aynı kafeste
Bir yolu çıkmadık derede kaldı
Bütün gazeteler hep yazar oldu
İsimler dillerde hep gezer oldu
Her Türk’ün kalbinde bir mezar oldu
Sanmayın şehitler orada kaldı
Bu vatan uǧruna canını veren
Karışmış sulara olmamış gören
Aman deyip Allah’ına yalvaran
İhtiyar babalar nerede kaldı
Vatan aǧlar millet aǧlar yıl aǧlar
Deniz aǧlar yolcu aǧlar yol aǧlar
Veysel aǧlar sohbet aǧlar dil aǧlar
Tarihte bir büyük yara da kaldı
1: 1953 yılı… 3 Nisan’ı 4 Nisan’a baǧlayan gece, Dumlupınar denizaltısı Ege’de katıl- dıǧı NATO tatbikatından geri dönüş yolunda, Çanakkale Boǧazı’ndan içeriye giriyordu. Sisli ve rüzgarlı gecede su üstü seyri yapan denizaltının rotası Gölcük’teki Denizaltı Komutanlıǧı ana üssüydü. Dumlupınar; manevralar boyunca iki gün sualtında kalmış, üstün başarı gösteren gemi personeli yerli yabancı tüm komutanların takdirini kazanmıştı. Yorgun, ama bir o kadar da gururlu 86 denizci, kendilerine yeni bir görev verilinceye kadar sevgilileri olan denizden ve gemilerinden ayrılıp, eşlerine, ailelerine kavuşmanın heyecanı içerisindeydiler. Ne varki saatler 02:15’i gösterdiǧi sırada, Çanakkale Boǧazı’ndaki Nara Burnu dönülürken, Türk denizaltıcılık tarihinin en acı kazası yaşandı. Dumlupınar, İsveç bandıralı yük gemisi Naboland ile Boǧazın orta yerinde çarpıştı. Dumlupınar’ın parçala- nan baş bodoslamasından hücum eden karanlık sular, baş üstü dikilen koca denizaltıyı 81 denizciyle birlikte birkaç dakika içinde yutuverdi. Zıpkın yemiş bir balina gibi acı dolu sesler çıkaran Dumlupınar son dalışını yaparken, çarpışma sırasında nöbet tuttukları köprü üstünden denize düşen 5 denizci hayatta kalmaya çalışıyordu…
2: Günün ilk ışıkları etrafı aydınlattıǧında, Boǧaz’ın 90 metre derinliǧindeki soǧuk karanlıkta korkunç bir can pazarı yaşanıyordu. Aldıǧı yara sonucu batan ve manevra dairesinde yangın çıkan Dumlupınar’ın kıç torpido bölümündeki 22 denizci saǧ kalmayı başarmış, kurtarılmayı bekliyordu. Facianın üzerinden yaklaşık dört saat geçmişti. Denizaltının yerini belli eden ve kazazedelerle telefon irtibatı saǧlamak üzere yüzeye bırakılan denizaltı battı şamandırası balıkçılar tarafından bulunmuştu. İlk telefon baǧlantısında “Oǧlum merak etmeyin… sizi kurtaracaǧız…” sözlerine karşılık Astsubay Selami’nin cevabı göz yaşartıcıydı; “Saǧ olun…Vatan saǧ olsun”